Haşhaş Tohumlu Sütlü Tam Buğday Ekmeği

Her hafta bir ekmek denemesi yapıyorum. Kimini çok beğeniyoruz, kimini dilimleyip buzluğa atıyoruz(!)

Bu hafta sonu kardeşlerimle yaptığımız kahvaltı içindi ekmeğimiz. Yeğenim Leyla (1,5 yaş) da dahil herkesten tam not aldı, bana da sizinle paylaşmak düştü.

Dışı çıtır kabuklu, içi pamuk gibi, haşhaş tohumlarının ağzınızda  lezzet patlaması yarattığı bu ekmeği mutlaka deneyin. 

Tarif ise daha önce yaptığım ekmek denemelerinden bir karışım. 






Malzemeler:
  • 3,5 bardak tam buğday, beyaz un karışımı (400 gr tam buğday+100 gr beyaz un)
  • 1 su bardağından 2 parmak eksik süt (200 ml)
  • 1 su bardağından 2 parmak eksik su (200 ml)
  • 3 çorba kaşığı zeytinyağ
  • 1 silme tatlı kaşığı tuz (6 gr)
  • 1 tatlı kaşığı bal
  • 1 silme tatlı kaşığı instant kuru maya (6 gr)
  • 2 çorba kaşığı haşhaş tohumu

Yapılışı:
  1. Un, kuru maya, tuz ve haşhaş tohumu geniş ve derin kaba koyun ve tel karıştırıcı ile karıştırın.
  2. Süt, su, zeytinyağ ve balı ekleyin ve hamuru yoğurun.
  3. Hamuru mikserin yoğurma ucu ile yoğurabilirsiniz. Bu durumda 10 dakika yoğurma yeterli olacaktır. Eğer elle yoğuruyorsanız 5 dakika daha fazla yoğurmanız gerekir.
  4. Hamuru yağlanmış bir kaba koyup üzerini ortun ve yaklaşık 1,5 saat mayalandırın.
  5. Bu süre sonunda mayalanan hamur hacminin 2 katına çıkacaktır.
  6. Hamuru unlanmış tezgaha alın ve içindeki havanın bir kısmını çıkararak şekil verin.
  7. Hamuru unlanmış fırın tepsisine koyun ve üzeri örtülü olarak 1 saat daha mayalandırın.
  8. Fırını 230 dereceye getirin ve içine ısıya dayanıklı bir kapta 1 bardak kaynar su koyun.
  9. Fırın ısındıktan sonra (yaklaşık 10 dakika) kaynar su dolu kabı çıkarın.
  10. Hamurun üzerini fırça ile su ya da süt ile ıslatın ve ucu düz, keskin bir bıçakla çizik atın (hayal gücünüze kalmış 3 verev ya da yukarıdaki gibi kare içine x olabilir).
  11. 230 derecelik fırında 10 dakika pişirdikten sonra fırın ısısını 210 dereceye düşürün ve yaklaşık 20 dakika ya da üzeri iyice kızarana kadar pişirin.
  12. Ekmeği fırından çıkardıktan sonra tel ızgara üzerinde soğutun.
  13. Bu bağlantıdaki püf noktalarına dikkat etmeyi unutmayın.

Ekmek... Güzel Bir Başlangıç...



40 Fırın Ekmek ile basladığım ekmek serüvenine Ekmek Sanatı ile devam ettim. Okuduklarım ekmek hamuruna bir kez elinizi sürdünüz mü vazgeçmenin kolay olmayacağıydı. Tam da dedikleri gibi oldu, unun ellerimin arasında hamur olması, pişerken yaydığı kokunun tüm evi sarması, piştikten sonra sizinle konuşması, soğumasını beklemek için sabretmek, ve elbetteki ağızda bıraktığı lezzet ben de (ve ailemde) bağımlılık yaptı.

Elime, gözüme, kulağıma, burnuma, ruhuma çok iyi geldi ekmek yapmak, iyi ki denemişim, iyi ki ekmek dostlarıyla tanışmışım.

Yukarıdaki ekmeği beğendiğim bir kaç tarifi ve pişirme yöntemini birleştirerek oluşturdum ve defalarca denedim. Her seferinde harika sonuçlar verdi. Adını Yumuşak kabuklu tava ekmeği koydum:) 40 Fırın Ekmek ve Ekmek Sanatı okurları hangi tarifleri karıştırdığımı anlamışlardır:)

Malzemeler:

  • 3 bardak un (420 gr)
  • 1/2 su bardağı yoğurt (120 gr)
  • 1/2 su bardağı su (120 ml)
  • 1 tepeleme çorba kaşığı (25 gr tereyağı)
  • 1 silme tatlı kaşığı tuz (6 gr)
  • 1 tatlı kaşığı bal
  • 1 silme tatlı kaşığı instant kuru maya (6 gr)
  • 1 yumurta


Yapılışı

  1. Un, kuru maya ve tuz bir kaba konur ve tel karıştırıcı ile karıştırılır.
  2. Yoğurt, su, tereyağı, yumurta ve balı ekleyin ve hamuru yoğurun.
  3. Hamuru mikserin yoğurma ucu ile yoğurabilirsiniz. Bu durumda 10 dakika yoğurma yeterli olacaktır. Eğer elle yoğuruyorsanız 5 dakika daha fazla yoğurmanız gerekir.
  4. Hamuru yağlanmis bir kaba koyup üzerini ortun ve yaklaşık 1,5 saat mayalandırın.
  5. Bu süre sonunda mayalanan hamur hacminin 2 katına çıkacaktır.
  6. Hamuru unlanmış tezgaha alın ve içindeki havanın bir kısmını çıkararak şekil verin.
  7. Hamuru unlanmış fırın tepsisine koyun ve üzeri örtülü olarak 45 dakika daha mayalandırın.
  8. Fırını 210 dereceye getirin ve içine ısıya dayanıklı bir kapta 1 bardak kaynar su koyun.
  9. Fırın ısındıktan sonra (yaklaşık 10 dakika) kaynar su dolu kabı çıkarın ve 
  10. Hamurun üzerini firça ile ıslatın ve ucu düz, keskin bir bıçakla çizik atın (hayal gücünüze kalmış 3 verev ya da yukarıdaki gibi kare içine x olabilir) ve hamurunuzu susam, çörek otu vs. serperek fırına koyun. 
  11. 210 derecelik fırında yaklaşık 30 dakika ya da üzeri iyice kızarana kadar pişirin.
  12. Ekmeği fırından çıkardıktan sonra tel ızgara üzerinde soğutun.


Püf Noktaları

  1. Unu mutlaka eleyin. Beyaz unun 2 bardağını tam buğday, kepek, çavdar ya da yulaf unuyla (ya da hepsini karıştırarak) kullanırsanız ekmeğiniz daha doyurucu ve daha lezzetli olacaktır.
  2. Ekmek işine eliniz alıştıktan sonra, tuzu, hamuru bir miktar yoğurduktan sonra ekleyin.
  3. Bütün malzemelerin oda sıcaklığında olması gerekmektedir.
  4. Hamur ele yapışmayan ve kolay şekil alabilir bir yapıda olmalıdır. Her unun su kaldırma oranı farklı olduğu için eğer hamurunuz sert ise 1 kaç kaçık su, çok yumuşak ise 1 kaç kaşık un eklemelisiniz.
  5. Ekmeğinizi küçük porsiyonlar halinde de yapabilirsiniz. Bu tarif buna uygundur. bu durumda 190 derecede 20 dakika ya da üzeri iyice kızarana kadar pişirmeniz gerekmektedir.
  6. Hamuru fırına vermeden önce üzerine attığınız kesiklerin; tek seferde, bastırmadan ve 1 cm derinliğinde olması gerekmektedir.
  7. Ekmeği fırından çıkardıktan kendi kabı içinde soğumaya bırakırsanız ekmek terleme yapacak ve altı ıslak ıslak olacaktır.
  8. Ekmek fırından çıktıktan sonra pişmeye devam eder, hemen keserseniz hamur olabilir, biraz soğumasına izin verin:)
Afiyet Olsun

Dönüş ve Ben Yaparım...

Yine uzun bir ara verdim yazmaya.
-Sebep?
-Sebep yok!
Bir süre ara verdikten sonra dönmesi çok zor oluyor benim için. Ara arayı getiriyor, uzayıp gidiyor. Anıları cebimde biriktirmek kolayıma geliyor galiba..

Ayrı kaldığımız bu süreçte Defne son sürat büyümeye devam etti elbetteki. Biz de her geçen gün yeni bir şey öğreniyoruz sayesinde.

3 gün sonra 3 yaş 7 aylık olacak Defne'nin bugün itibariyle kedi başına - istediği zaman - yapabildiği şeyleri - benim için önem arz edenleri - listeledim.

  1. Yemeğini yemek (ekmeğine dökmeden bal sürmek, etini kesmek gibi işlemler dahil)
  2. Dişlerini fırçalamak (banyoya gidip, kendi başına diş fırçasına macun sürüp, dişlerini fırçalamak - sadece ağzını henüz çalkalayamıyor)
  3. Tuvaleti kullanmak (tabure kullanmıyor, akrobasi hareketlerle tuvalete oturuyor)
  4. Üstünü giyinmek (külotlu çorap dahil - soyunma kısmını bebekliğinden beri yapıyor)
  5. Uyumak (bunu nedense çok az istiyor:))
  6. Yıkanmak (saçlarını şampuanlamak ve durulanmak dahil)
  7. Temiz kıyafetlerini dolaptaki/çekmecelerdeki yerlerine kaldırmak
  8. Oyuncaklarını toplamak (dağıtma kısmında çok daha başarılı)
  9. Mause kullanmak
  10. Oje sürmek (çok başarılı!!)
  11. Kaplumbağaları beslemek (bu kaplumbağalarımız için pek iyi sayılmaz)
Bunları yaparken yardım edersek genelde şu cümleyi duyuyoruz "bıraaakkkk, ben yapcam", yanlışlıkla yapmış olursak da "ben yapcaktıııım" diye azarı işitiyoruz:)

Defne'yle beraberken sürekli kendime şunu hatırlatıyorum "yavaşla, acele etme, sabret"... Defne'nin hızına indiğimde hayat ikimiz için çok daha kolay oluyor, tavsiye ederim:)

Sevgiler,
Defne'nin Annesi





Geometrik Şekiller


Pijamalarını giyip, dişlerini fırçaladıktan sonra, halımızı yere seriyoruz ve 15 dakika geometrik şekillerimizle oynuyoruz.
Uyku öncesi çok iyi bir sakinleştirici oluyor.
Bunun üzerine, aynı kitabi 3 kez okuyup uykuya dalıyoruz:)

Çivili Tahta ve Mutluluk?


Ahşap çiviler çakılı ahşap tabla ve renkli lastikler...
Defne'nin uzun süre kendi kendine vakit geçirmesini sağlayan ender materyallerden.
Sırf bu yüzden bile en sevilen oyuncaklar/aktiviteler listesinde üst sıralarda.

İlk başlarda lastikleri çivilere geçirirken tombik parmaklarını çok acıtıyordu ama o günler -çok şükür- geride kaldı:)

Yukarıdaki fotoğraf dün çekildi. Evi, kapı ve pencerelerini, bacasını ve bulutu görebiliyor musunuz? 

Peki bu kompozisyonu görünce içimin içime sığmaması normal mi?

Bana mesaj bırakabilirsiniz:)