Gece Beslenme(me)si..

27 Eylül Pazar günü doktor kontrolüne gittik. Orada doktorum annemin kanına girdi ve bu kız (o kız ben oluyorum) artık sabaha kadar uyumalı dedi. İyi de nasıl? Ben gece gözümü açar açmaz "emme" istiyorum. Üstelik 45 dakikada bir uyanıyorum. Doktorum anneme tüyolar verdi ve bizi eve yolladı.

O gece normal saatimde uykuya daldım. Biraz uyuduktan sonra bir araba sesi duydum ve uyandım. AAA annem hemen yanımda yerde yatıyor ve bana "pışşş, pışşş, pışşş" diyor. Oh ninni gibi... Tekrar uyuya kalmışım. Sonra bir daha uyandım, bu sefer canım çok "emme" istedi. Yatakta yatmak da istemiyordum. Annemin koynunda olmak istiyordum. Annem kırmadı tabi ki beni ve yanına aldı. Ben emme dedikçe annem şarkı söylüyordu. İyice sinirlendim, bütün gücümle ağlamaya başladım. Nerden çıktı şimdi bu, memeye bir şey mi oldu ki, niye vermiyorlar? Hiç anlam veremedim. Sonra annem en güzel sesiyle bana bir şeyler söylemeye başladı, saçlarını elime aldım, saçlarıyla oynarken ne olduğunu anlamadan uyuya kalmışım. O kadar çok uyumuşum ki, uyandığımda bütün uykumu almıştım.

3 gün böyle her gece ağladım, ama artık gece ağlamıyorum. Uyanıp geri uyuyorum, ya da emme saatim gelene kadar bekliyorum. Annem bu bekleme işinde bir yanlış yaptığını söylüyor ama ben bir yanlış göremiyorum :)

Gece Beslenmesini bittiğinden beri hayatımda değişen 10 şey:

1. Sabah uyandığımda ağlamıyorum, gülücükler saçıyorum.
2. Kahvaltıda yumurtamı tükürmeden yiyorum.
3. Sabah 9:00'da 45 dakika olarak uyuduğum sabah uykusunu 10:00'da 1,5 saat olarak uyuyorum.
4. Öğlen yemeklerine itiraz etmiyorum.
5. Öğleden sonra 14:00'de uyuduğum 45 dakikalık öğle uykusu yerine 16:00'da 1,5 saat uyuyorum.
6. Akşam yemeğine annemin işten gelmesini bekleyemiyorum.
7. Annem işten geldikten sonra, yatana kadar devamlı emiyorum.
8. 22:30 olan gece yatış saatim 21:00 oldu.
9. En az 4 saat uyanmadan uyuyorum.
10. Gece uyandığımda meme için ağlamıyorum.

Sevgiler,
Defne

Defne'min Pastası Nasıl Yapıldı?



Pastanın tabanını "Portakal Ağacı"'ndaki "Geleneksel Vanilyalı Pasta" tarifinden yaptım. Defne'min pastası doğal olsun diye margarin yerine tereyağı, paket vanilya yerine de çubuk vanilya kullandım. Kabartma tozu kullanmadım ve fazladan hamura 1/2 limon suyu ekledim.

30 cm.lik kek kalıbında 2 seferde pişirdim. Artan kek hamurunu ise küçük kağıt kalıplara koyarak cup kek yaptım.

Pastanın kreması için 1,5 su bardak süt, 1 yumurta sarısı, 1,5 çay bardağı şeker, 1 kaşık un, 2 kaşık nişastayı pişirerek krema yaptım. Krema piştikten sonra içinde 50 gr. kuvertür çikolata erittim. Her keki 2 kata ayırdım. Her katı süt ile ıslatıp aralarına kremayı sürdüm ve fıstık serptim. Üzerini bir gün önceden "Ayşe Yaman"'ın sitesinden yaptığım "Marshmallowlu Şeker Hamuru" ile kapladım. Pembe şeker hamuru yapmak için Defne doğduğunda loğusa şerbeti yapmak için annemin aldığı Loğusa Şekerini kullandım. Maviler ise hazır şeker hamuru.

Şeker Hamurlu ilk pasta denememi herkes çok beğendi. Ben de yaparken çok keyif aldım. Fırsat yaratıp "bu" kursa gitmeyi çok istiyorum.

Sevgiler,
Defne'nin Annesi

Küresel İklim Hareketi - 350

İklim değişikliği için önlem alalım diye Çağıl Teyzem ve Arda ile birlikte Cumartesi günü Eymir'de düzenlenen "İklim Hareketi Doğa Yürüyüşü"ne katıldık. Aslında biraz uzaktan katıldık. Öncelikle biraz geç kaldık, babamın arabayı 10 dakikada temizlerim demesi 45 dakikayı bulduğu için. Sonrasında da annem hem beni yürütüp hem de bebek arabasını taşıyamadığı için, biz bebek arabasının çevresinde yürüdük. 350'nin önemini öğrendik. Atmosferdeki karbondioksit oranını milyonda 350'ye indirmek için gölbaşındaki evimize ağaç diktik. Meşe, selvi ve ladin.. Annem en çok Meşe ağacı seviyormuş, acaba palamutları ne zaman olur diye merak içinde. Palamutlar olunca sincaplar gelir mi acaba?



Pastam



Doğum günümü kutlamaya son dakika karar verildiği için, bana özel bir pasta yetişmez diye, annem kendi elleriyle hazırladı pastamı. Ben de yardım ettim süslerken.

- Pastamın keki, vanilyalıydı.
Vanilya kokusu hayatımdan eksik olmasın diye.
- Kreması, çikolatalıydı.
Çikolata gibi tatlı bir hayatım olsun diye.
- Kremasında fıstıklar vardı.
Fıstık gibi bir kız olayım diye.
- Üzerinin süslemesi için şeker hamurunu marshmallow'dan yaptı annem,
Pamuk gibi yaşlanayım diye.
- Bembeyazdı kaplaması,
Saflığım-temizliğim hiç bozulmasın diye.
- Üzeri yıldızlarla doluydu,
Yıldızlar gibi parlak olayım diye.
- Yıldızların bir kısmı deniz mavisiydi,
Su gibi berrak olayım diye,
- Bir kısmı şeker pembesiydi,
Şeker gibi olduğum için:)

Annemden bu pastanın tarifini vermesini bekliyoruz. İçinde bana zarar verecek hiç bir katkı maddesi yokmuş. Annem öyle diyor:)

Karışık bir hafta...

Çok karışık, hareketli bir hafta geçirdim. Ne olduğunu hala tam anlayabilmiş değilim.

4 Ekim Pazar günü, erkenden gölbaşına gittik. Dedem anneme, büyük anneannenin (annemin anneannesinin) hastalandığını, hastaneye kaldırıldığını söyledi. Akşama kadar annem, dedem, anneannem fısır fısır bir şeyler konuştu. Baktım değişik bir şeyler oluyor, uslu uslu durdum akşama kadar. Hatta çimlere bıraktılar diye huysuzlanmadım bile. Bir de tavuklarımızın civcivleri olmuş, çok sevindim.

5 Ekim Pazartesi günü, büyük anneanne hala hastanede. Herkes dua ediyor, ben ne olduğunu anlamıyorum. Annem, doğum günümü yapmaktan vazgeçti. Evimizin hiç tadı yok.

6 Ekim Salı günü, büyük anneannenin durumunda değişiklik yok. Babam iş gezisine gitti, biz de anneanneme kalmaya gittik. Evden çıkmadan, beşiğimden düştüm, annem de ben de çok korktuk. Başıma buz koyduk ama hiç hoşlanmadım bu işten. Biraz daha az yaramazlık yapsam iyi olacak:)

7 Ekim Çarşamba günü, annemin doğum günü. İyi ki doğdun annecim, iyi ki beni doğurdun. Büyük anneanne dün geceyi kötü geçirmiş. Doktor hastaneye gelin demiş. Annem işe, anneannem hastaneye gitti. Bizde teyzoşumla evde kaldık. Öğlen uykusundan sonra beni babaanneme bıraktılar, büyük anneanne aramızdan ayrılmış. Bunun ne demek olduğunu tam bilemiyorum ama hepimiz çok üzgünüz.

8 Ekim Perşembe günü, babam hala dönmedi, biz yine anneannemde kaldık. Annem sabah işe gitti ama erkenden geri geldi. hep beraber büyük dayımlara gittik. Ev çok kalabalıktı, hiç hoşlanmadım. Huysuzlanıp durdum. Gece geç vakit babam geldi, hoş geldi.

9 Ekim Cuma günü, akşam yine büyük dayımlardaydık. Ev yine çok kalabalıktı, ben yine durmadım. Kaçarak evimize döndük.

10 Ekim Cumartesi günü, Dedem aradı, yarın kendi aramızda pasta keselim, ilk doğum gününü kutlamadan olmaz dedi. Annem önce dayımlara yemek, sonra temizlik yaptı. Akşamüstü gölbaşındaki odama ampul, mutfağımıza musluk almak için Praktiker'e gittik. Rafların arasında bebek arabasında gezerken çok ama çok sıkıldım. Sonunda babam dayanamayıp beni kucağına aldı. O kadar renkli bir yer ki, her şeye ellemek istedim. Plastik sepetleri davul gibi çalmaya başladım, çok keyifliydi. Beni oradan çıkartmaları epey zaman aldı:) Praktiker'den sonra akşam yemeği için Ye-An diye bir pideciye gittik. 3 dilim peynirli pidenin peynirlerini yedim. Annem peynir yedirme yöntemleri kitabına, peynirli pideyi de ekledi. Eve döner dönmez de uyudum.

11 Ekim Pazar günü, büyük gün:) Uyandığımda annem, "İyi ki doğdun Defne" diye şarkı söylemeye başladı. Arkasından dans etmeye başladık. Bütün gün, telefonla her doğum günümü kutlayandan sonra dans ettik. Canım annem, gece uyumayarak pastalar, börekler hazırlamış. Masayı görünce el çırpmadan duramadım. Akşamüstü annem, babam ve ben süslenip püslenip fotoğraf çektirmeye gittik. Bizi bir odaya aldılar, kocaman ışıklar ve kırmızı bir koltuk vardı. Kırmızı çok sevdiğim bir renk. Yeni bir yere girince kendime engel olamıyorum, her şeye dokunmak, tadına bakmak istiyorum. Ben bunlarla uğraşırken devamlı "Defne buraya bak, defne buraya bak" diyip durdular. Hiç hoşlanmadım. Eve döndükten sonra akşama güç toplamak için biraz uyudum. Uyandığımda salonumuzu balonlar kaplamıştı. Onları görünce ağzım açık kaldı. Annemi ve babamı el çırparak tebrik ettim:) Akşam önce anneannem, dedem, teyzem, dayım ve yengem geldi. Sonra Çağıl teyzem, Ahmet amcam ve sevgili Arda geldi. Arkasından babaannem, dedem, amcam. Son olarak Süt Annem, Onur Amcam, süt kardeşlerim Tuna ve Nehir aramıza katıldılar. Annemin yaptığı pastanın üzerine 1 tane 1 mumu koyduk. Herkes beni alkışladı. Çok güzel oyuncaklarım, cicilerim oldu. O kadar çok eğlendim ki, yorgunluktan sabaha kadar uyuyamadım. İyi ki doğmuşum, iyi ki annemin ve babamın çocuğu olmuşum…


Bana mesaj bırakabilirsiniz:)